UÇURUM
Bir ağaç sürüsünün üstünden
Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden
Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş
Votka bardağımın içine
Benim olmayan bir sevinç duyuyorum.

Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından
Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum
Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında
Derinliğini orda tutan, orda harcayan
Uçsuz bucaksız bir uçurum.

Zamanla değil, bir yerde
Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum
Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten
Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını
Billurdan sarkaçlarıyla.

Kalbim, sersemliğim benim..
 

Edip CANSEVER

'savaşmayın sevişin'

bu klibin internetin virüslü sayfalarının arasında kaybolup gitmesine izin veremem.

baharda.evet evet tam bahar aylarında.şöyle güneye doğru alıp başımı gitmek istiyorum.çok değil bir kaç günlüğüne.dostlar takılmış olsun peşime.toprak kokusuyla yapalım yolculuğumuzu.öyle ya toprak henüz doymamış olsun suya.tam ulaşırken varmak istediğimiz yere bir gökkuşağı karşılasın bizi.renkleriyle öyle büyülesin ki aklımız bizde kalmasın.herşeyi bırakıp geçelim altından.öyle minikçe bir pansiyonun kapısında indirsin bizi dolmuş şöförü.ilk misafirlerini karşılayacak olmanın sevincini yüzlerine takan pansiyon sahipleri karşılasınlar bizi.birkaç turist selam versin şen kahkahalarımıza tebessümle.üşüyelim de hırkalarımızı alalım sırtlarımıza.bir şişe şarabı kaptığımız gibi deniz kenarına hemen.öyle ya allah var nasıl da hasretim kokusuna.akşama da şöyle zeki müren davet etsin bizi bi balıkçıya.gelin desin gençler buyrun oturun soframa.kadehler kalksın şen şarkılarla